Seto Bal
Deniz ve kedisi Setrag, kısa adıyla Seto, yani Seto Bal... Pencereden bakıp her zaman gizemli buldukları sokağa çıkarlar bir gün birlikte. Sokak evden farklıdır. Beklenmedik aksilikler kadar insanın içini sıcacık yapan arkadaşlıklar da oradadır.
"Hey!" der bir beden, "Hey, orada dur, izin verdiğim kadar yaklaş." Okuyacağınız öykü de benzer bir şey söyleyecek size. Bir kedinin rızası konusunda uyaracak. Uyarıları dikkate almıyorsanız bile kedileri dikkate alın. Çünkü onlar, sevmedikleri şeylerden kaçarlar hep. Sınırı unutmayın, istemediğiniz şeylere hayır demeyi de, başkalarının hayırlarına saygı göstermeyi de. Ama en çok kedileri unutmayın, sıkılınca kaybolurlar. "Bütün davranışlarımız hakkında düşünmeliyiz," der eski bir kedi atasözü. Okurken size tuhaf gelen şeyleri not alın, sonra bunları neden tuhaf bulduğunuz hakkında düşünün. Eğer her şey normal geliyorsa size, bunun hakkında da düşünün. Ne kadar zorluyorlar bizi. Söyleyin, istemediğiniz biçimde davrananlar da okusun bu öyküyü.
Süreyya Karacabey
(Tanıtım Bülteninden)
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü`nden 2010 yılında mezun oldu. 2013 yılında Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Bölümü Dramatik Yazarlık Ana Sanat Dalı`na girdi, aynı yıl Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Master programına başladı. Toplumsal cinsiyet çalışmaları yapmaktadır. İnsan hakları aktivisti, aynı zamanda Seto Bal`ın annesidir.